Haber ve Fotoğraf: Engin Dinç
İnsanoğlunun bilgilerinin çok sınırlı olduğu bir alan varsa o da denizler altındaki yaşamdır. Hatta iddia edilir ki, insanoğlunun uzay hakkında bildikleri denizlerin altındaki yaşam hakkında bildiklerinden çok daha fazla. Pek tabii olarak, insanoğlu hala denizlerin altını keşfetmeye çalışıyor. Teknoloji geliştikçe bu alandaki bilgilerimiz artıyor. Ama bu konuda çok fazla adım atıldığı söylenemez.
Günlük hayatın içinde denizler içindeki yaşamı ise en fazla belgesellerden takip ettiğimizi söylemek mümkün. Ancak İstanbul’daki geçtiğimiz yılın sonuna doğru açılan Turkuazoo, deniz altındaki yaşamı ayağımıza kadar getiriyor. Ve merak edenler için Turkuazoo’da, 10 binden fazla deniz canlısıyla koca bir dünya kurulmuş.
Aslında Turkuazoo’yu daha önce gezmiştim. Ancak Turkuazoo’yu gezdiğimde henüz inşaat aşaması tam bitmemiş ve tüm canlılar henüz bu dev akvaryuma gelmemişti. Turkuazoo’nun açılmasının ardından tüm İstanbul ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden insanlar bu dev akvaryumu akın akın ziyaret etmeye başladı. Dev akvaryum 9 ayda 900 binin üzerinde kişi tarafından ziyaret edildi. Tabii bunun üzerine Turkuazoo’yu tekrar ziyaret ederek, bu dev akvaryumu sizlere anlatmak gereğini hissettik.
TURKUAZOO’DAN GÖRÜNTÜLERİN OLDUĞU İLK FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN!..
Turkuazoo’yu bu ziyaretim sırasında yanımda stajyer arkadaşlar Serpil Erken ve Büşra Canbay da vardı. Akvaryuma ilk girişimizde bizi Engin Dalyancı’nın 20 yıldan bu yana yapmayı sürdürdüğü ve denizlerdeki yaşamı anlattığı mozaik eserleri karşıladı. Mozaiklerin güzel kompozisyonlar oluşturduğu bu eserlerdeki mavi tona hayran kaldığımı söylemek isterim. Tabii Engin Dalyancı’nın hakkını teslim ederek, bir o kadar güzel, farklı ve ilginç bir dünyaya adım attık.
DEV AKVARYUMA İLK ADIMLAR
Bu dev akvaryumdaki gezimiz hakkında izlenimlerimizden önce Turkuazoo hakkında birkaç bilgi de vermek uygun olacak. ‘Forum İstanbul Bayrampaşa’da 22 Ekim 2009’da ziyaretçilerine kapılarını açan Türkiye’nin ilk ve tek modern akvaryumu ‘Turkuazoo’, bir ailenin tüm fertlerinin boş zamanlarını hep birlikte geçirmeleri için, dinamik ve interaktif bir eğlence merkezi olarak tasarlanmış. 29 adet canlı sergi akvaryumunda, dünyanın dört bir yanındaki deniz ve okyanuslardan getirilen 10 bini aşkın deniz canlısını barındıran Turkazoo’da okyanuslar, denizler ve tatlı sular bilgi sahibi olmanız mümkün.
Bu kısa girişten sonra Turkuazoo maceramızı anlatmaya başlayabiliriz. Turkuazoo’nun hafta içi olmasına rağmen kalabalık olduğunu söylememiz gerekiyor. Özellikle Arap turistlerin yoğunlukta turistler, birkaç çocuklu aileler bu dev akvaryumu ziyaret ediyordu. Hatta ben 2 tane de engelli ziyaretçi gördüm ki, bu da Turkuazoo’nun engelliler tarafından rahatça gezilebilecek bir yer olmasını göstermesi açısından önemliydi.
Tabii, bu nehirlerin tatlı su olduğuna aldanıp da, basit ve masum canlılar yaşadığını düşünmeniz hatalı olacaktır. Amazon nehrinde yaşayan canlılar arasında siyam kaplanı balığı, kaya balığı ve çizgili okçu balığı. Amazon’daki diğer balık çeşitleri ise arawana, kedi balığı. Bir de boyu 3 metre ve dili 1 metre uzunluğa ulaşan, dili yerliler tarafından zımpara olarak kullanılan Arapayma balıkları var. Ayrıca Türkçe’de “ben öldürürüm, ben öldürürüm” anlamına gelen etçil tatlısu kaplumbağası mata mata kaplumbağası da Amazon’da yaşayan ilginç canlılardan biri. Amazon’da karşılaşabileceğiniz en tehlikeli canlı ise piranhalar. Amazon’da yaşayan piranha türü kırmızı karınlı piranha. Bu piranha türü Amazon havzasındaki akarsularda ve yakınlardaki ırmaklarda yaşıyor. Üçgen şekilde ve keskin traş bıçağı gibi dişleri en belirgin özellikleri. Güçlü kaslara bağlı alt ve üst çeneye sıralanmış olan ustura gibi dişler kapandığında birbirlerine sıkıca kenetleniyor. Böylece kendinden çok daha iri olan avından bile çok büyük parçalar koparabiliyor.
TURKUAZOO’DAN GÖRÜNTÜLERİN OLDUĞU İKİNCİ FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN!..
Mekong nehrinde yaşayan canlılar arasında ise kırmızı kuyruklu köpek balığı, dev gurami balığı, kristal köpek balığı, mona ve balon balığı, palyaço bıçak balığı ile 3 metre uzunluğa ve 300 kg. ağırlığa ulaşan dünyanın en büyük tatlı su balıkları olan dev yayın balıkları bulunuyor.
Bu bölümü gezerken dikkatimizi çeken bir başka şey ise akvaryuma getirilen ağaçların da bu iki bölgenin havasını ziyaretçinin de yaşamasına imkan tanımaları.
Tatlı su bölümünü yavaş yavaş geride bırakırken karşımıza ilk olarak çocuklar için tasarlanmış bir küçük bir dinlenme alanı çıkıyor. Birkaç masanın olduğu bölümde, çocuklar eski dalgıç kıyafetiyle tasarlanmış bir heykelcikte hatıra resmi çekebiliyorlar.
DEV VATOZLAR HAKKINDA NE BİLİYORSUNUZ?
Bu bölümün ardından da dev vatozların olduğu bölüme geliyorsunuz. Biz tam da bu vatozların beslenme saatine denk geldik ve tabi bu anın fotoğraflarını çektik. Vatozları dalgıçlar besliyor. Biz de tam da bu anda karşılaştığımız Onur Uçar isimli dalgıçla sohbet etmek imkanı bulduk. Açıldığından bu yana Turkuazoo’da çalışan Onur Uçar, günde bir saat arayla bu dev vatozları beslediklerini anlattı. Akşamları vatozlar için gerektiği kadar yiyecek bıraktıklarını söyleyen Uçar, vatozların aslında çok tehlikeli canlılar olduğunu söyledi. Vatozların kuyruklarında, batırıldığında vücuda toksin salgılayan, insanın kan dolaşımını durdurup, felç edebilecek derecede zehirli dikenler olduğunu Uçar’ın verdiği bilgilerden öğrendik. Uçar, Turkuazoo’daki vatozların kuyruklarındaki bu dikenlerin alındığını söylese de tedbir amaçlı olarak giydikleri dalgıç kıyafetlerinin de 5,55 milimetre kalınlıkta olduğunu ve bu dikenlerin vücuda batmasını engellediğini anlattı.
TURKUAZOO’DAN VİDEO GÖRÜNTÜLERİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!..
Bu dev vatozların ardından daha aşağıya, yani Turkuazoo’nun en önemli bölümlerinin olduğu alana indik. İlk indiğimiz alanda geniş bir boşluk ve bu boşluğun etrafına dağıtılmış çeşitli tanklar ve havuzlar bulunuyor. Bu alana korsan ve dalgıç figürleri yerleştirilmiş. Ziyaretçilerin pek çoğu bu figürlerin yanında fotoğraf çekiyor.
Bu alanda Turkuazoo’nun ana tankının bir yüzü de bulunuyor. Ana tankın bu bölümü daha çok dalgıçların ziyaretçiler için yapacağı şova ayrılmış. Belirli zaman aralıklarıyla dalgıçlar bu bölümde ziyaretçilere dalgıçlıkla ilgili bilgiler veriyor ve küçük şovlar yapıyor. Biz de böyle bir şova denk geldik ve izledik.
Dalgıçların ana tanktaki şovları bu bölümün hemen yan tarafında yer alan, geniş ve neredeyse tavana kadar uzanan ve panoramik olarak tasarlanmış su altı penceresinde devam ediyor. Bu bölümde özellikle vatozları ve köpekbalıklarını daha rahat görebiliyorsunuz. Dalgıçlar bu bölümde yüzerek, balıkları besleyerek şovlarını sürdürüyorlar.
İKİNCİ SAYFAYA GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ!..