Ortadoğu ABD işgali sonrası istikrarsızlaştı

Olaylar
Ortadoğu’da son dönemde yaşanan kriz ve çatışmalarda büyük bir artış yaşanırken, bölge genelinde yaşanan sıkıntıların dış etkenlerden kaynaklandığı gerçeği her geçen gün daha da net anlaşılıyor....
EMOJİLE

Ortadoğu’da son dönemde yaşanan kriz ve çatışmalarda büyük bir artış yaşanırken, bölge genelinde yaşanan sıkıntıların dış etkenlerden kaynaklandığı gerçeği her geçen gün daha da net anlaşılıyor. Dış müdahalelerle istikrarsızlaşan Ortadoğu ülkelerinde yaşanan otorite boşlukları, kısa süre içerisinde çok sayıda terör örgütü tarafından dolduruldu. Bu durum bölgedeki çatışmaların bölgesel ve küresel bir boyut kazanmasına neden oldu.

Özellikle terör gruplarının hem etkin oldukları bölgelerde hem de bölge dışı alanlarda bombalı saldırılar ve intihar saldırıları gerçekleştirmesi ise uluslararası güvenliği tehdit eden bir boyuta ulaşmış durumda.

“Bölgede yaşanan terörü derinleştiren asıl etken ise uluslararası güçlerin Ortadoğu’da gerçekleştirdikleri müdahalelerdir.”

Ortadoğu’daki terör eylemleri ve saldırılar ile ilgili Chicago Üniversitesi Güvenlik ve Terörizm Departmanının yaptığı bir araştırma da uluslararası güçlerin bölgedeki çatışmalar üzerindeki etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor.

ABD’nin bölgeye müdahalesi istikrarsızlık getirdi

Özellikle ABD’nin Afganistan ve Irak işgalleri bölgedeki çatışma dinamiklerini derinleştirirken, kaosun da artmasına neden oldu. Terör örgütleri El Kaide, PKK, DEAŞ ve Hizbullah başta olmak üzere birçok örgütün bölgede daha da güçlenmesi ve yeni alanlarda etkin olmaya başlaması da bu işgallerden sonra yaşandı. Terör örgütlerinin son dönemde etkin bir şekilde kullandıkları intihar saldırıları da işgal sonrasında büyük artış gösterdi. ABD’nin Irak işgalinden önce ülkede yaşanan intihar saldırıları 0 (sıfır) iken, işgalden sonra ülkede yaşanan intihar saldırıları 2 bin 152’ye çıktı. Yine Afganistan’da 2003 yılına kadar 2 intihar saldırısı gerçekleşmişken, 2003 sonrası dönemde bu rakam bin 143 olarak tespit ediliyor. Bu rakamlara terör örgütlerinin diğer saldırıları yöntemleri de eklendiğinde bölgedeki terör saldırılarının ABD işgalinden sonra olağan üstü bir artış gösterdiği gözlemleniyor.

“ABD’nin Irak işgalinden önce ülkede yaşanan intihar saldırıları 0 (sıfır) iken, işgalden sonra ülkede yaşanan intihar saldırıları 2 bin 152’ye çıktı.”

KK’nin Irak işgalinden önce ülkede yaşanan intihar saldırıları 0 (sıfır) iken, işgalden sonra ülkede yaşanan intihar saldırıları 2 bin 152’ye çıKomşu ülkelerde istikrarsızlık başladı

ABD’nin Irak ve Afganistan işgali sadece bu iki ülkeyi istikrarsızlaştırmakla kalmadı. Hem komşu ülkeleri hem de bölgeyi istikrarsızlaştıracak bir sürecin de başlamasına neden oldu. İstikrarsızlığın yanı sıra terör örgütleri bir ülkeden başka bir ülkeye doğrudan etki etmeye ve küreselleşmenin etkisiyle de terörü başka ülkelere ihraç etmeye başladı. Chicago Üniversitesi’nin verilerine göre Asya’da önemli bir askeri güce sahip olan ve komşu ülkelerine nazaran belli bir istikrar düzeyine sahip olan Pakistan bu nokta terörden en çok etkilenen ülke oldu. 2001’deki işgal sonrası ortaya çıkan terör gruplarının saldırılarının hedefi haline gelmeye başlayan Pakistan’da Afganistan işgali öncesi yaşanan intihar saldırıları hiç yokken, bu rakam 2003’ten sonra 513’e çıktı.

Ortadoğu

ABD’nin Irak ve Afganistan işgalinden sonra Ortadoğu’da yaşanan intihar saldırıları yukarıdaki verilerde görüldüğü üzere büyük bir artış gösterdi.

Arap Baharı sonrası yaşanan devrimler, Tunus ve Fas gibi bazı ülkelerde olumlu sayılabilecek bir değişimi beraberinde getirirken, halkın özgürlük ve demokrasi talebiyle sokaklara çıktığı Libya, Mısır, Yemen ve Suriye’de ise çatışma ve iç savaşa dönüştü. Mısır’da yaşanan devrimler sonrası yapılan seçimler, ülkenin ilk demokratik yollardan seçilmiş olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerçekleşmesi ile bir demokratik değişime doğru evrilirken, ABD ve Körfez ülkelerinin desteği ile 2013’te darbe yapan Sisi, ülkenin istikrarsızlaşmasının da yolunu açtı. Terör örgütü DEAŞ, 2014 sonrası dönemde bu istikrarsızlık ortamından yararlanarak Mısır’ın Sina Yarımadasında etkin hale gelmeye başladı. Mısır’da birçok intihar saldırısı gerçekleştiren örgüt Libya’da ise daha etkin bir güce erişmiş durumda.

Çok farklı bir yapıya sahip olan Libya, Kaddafi döneminde birçok problemle iç içe yaşasa da istikrarlı bir yapıya sahipti. Batı ile zıt bir politika izleyen Kaddafi’nin Arap Baharı sonrası devrilmesi, ülkede beklenilen değişimi getiremedi. Tam tersine ülke büyük bir iç savaşın ve bölünmenin eşiğine girdi. Farklı grupların etkinlik kurmaya başladığı Libya, terör örgütü DEAŞ başta olmak üzere birçok farklı terörist grupların etkinlik alanına dönüştü. Libya’ya da sıçrayan terör dalgası büyük bir kaosa dönüştü.

Chicago Üniversitesi’nin verilerine göre, 2003 sonrası Libya’da 44 olarak tespit edilen intihar saldırıları, 2003 öncesi 0 (sıfır) olarak görünüyor. Libya’nın üç farklı grup arasında bölünmüş bir ülkeye dönüşmesi de son dönemde artan kaosun en önemli nedenlerinden biri olarak görünüyor.

ABD’nin Irak işgalinden en çok etkilenen bir diğer Ortadoğu ülkesi ise Suriye oldu. Terör gruplarının etkin olmaya başladığı Irak, bölge ülkelerinin de istikrarsızlaşmasına neden oldu. Özellikle, Arap Baharı sonrasındaki süreçte Suriye’de başlayan çatışmalar beraberinde aralarındaki sınırların ortadan kalktığı ve terör örgütlerinin denetiminde olan bir Irak ve Suriye getirdi. Halkın değişim ve reform taleplerine karşılık silahlı yöntemlere başvuran Esed rejiminin saldırıları ile istikrarsızlaşan Suriye, uluslararası güçlerin de rekabet alanına dönüştü. Ülkede yaşanan otorite boşluğu PKK/PYD, DEAŞ ve El-Nusra gibi terör örgütlerinin etkin olduğu bir ülkeye dönüştü. Bu örgütlerin ülke çapındaki terör saldırıları da her geçen gün arttı. Chicago Üniversitesinin verilerine göre 2003 sonrası Suriye’de 259’un üzerinde intihar saldırısı düzenlenmiş. Bunun yanı sıra ülke topraklarının büyük çoğunluğu terör örgütleri PKK/PYD ve DEAŞ’ın kontrolüne geçmiş durumda.- Yenişafak