Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ”Adnan Menderes’in asılması vahşettir. Türkiye bu hadiseyi aşağı yukarı 47 sene sonra anlamışsa bu da çok önemli olaydır” dedi.
Demirel, hastaneye kaldırılmadan önce tatili geçirdiğini Antalya’da AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski başbakanlardan Adnan Menderes’in idamı ile ilgili tartışmaların artık geçmişe bırakılması gerektiğini söyledi.
Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın, ”Adnan Menderes, CHP’ye rağmen idam edildi” sözünün hatırlatılması üzerine Demirel, ”Keşke o konulara hiç girilmese. Çünkü geçmişte bunları çok tartıştık, geçmişe yönelik, geçmişi bugüne getirmekte bir yarar görmüyorum” diye konuştu.
Bu konuyla ilgili muhasebeyi siyasetçilerin değil, tarihçilerin yapması gerektiğini vurgulayan Demirel, ”Adnan Menderes’in asılması vahşettir. Türkiye bu hadiseyi aşağı yukarı 47 sene sonra anlamışsa bu da çok önemli olaydır” diye konuştu.
Adnan Menderes’in idam edilmesini sadece bugün için değil, geçmişte de ”vahşet” olarak değerlendirdiklerini kaydeden Demirel, ”Memleket çok şey kaybetmiştir, yazık olmuştur, günah olmuştur. Burada kim var, bu işin içinde, arkasında, önünde… Bunları ben şu anda tartışmak istemiyorum, ama zamanında tartıştım” dedi.
Demirel, Deniz Baykal’ın da siyasetçi kimliğiyle kendi düşüncelerini kendi istikametinde kullandığını ifade etti.
Demirel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adnan Menderes’in kabrini ziyaret etmesini olumlu bir adım olarak değerlendirdi.
Daima barış içinde yaşayan bir ülke aradığını dile getiren 9. Cumhurbaşkanı Demirel, ”Dünkü hadiseler gelecek için ebedi bir huzursuzluk meselesi olmamalıdır. Çünkü dünde kalmıştır. Mühim olan mesele bir ülkenin geleceğini inşa edebilmesidir. O bakımdan bakıldığı vakit Sayın Kılıçdaroğlu’nun rahmetli Menderes’in mezarını ziyaret etmiş olmasını iç barış bakımından önemli bir adım sayarım” diye konuştu.
Demirel, 12 Eylül 1980 darbesine ilişkin yargı süreci ile ilgili de şunları söyledi:
”Sabretmelisiniz, hak yerini bulur, yanlış hesap Bağdat’tan döner, dönmüyorsa bu zulümdür. Zulmü yaşatmak da mümkün değildir. 12 Eylül’ün getirdiği siyaset hercümerci henüz tamir edilmedi. O dönemde iki büyük parti kapatılmamış olsaydı, bugün siyaset kargaşası yaşanmayacaktı.”