‘Mazlum-der İslami duruşunu kaybetti’

Stklar
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla dikkatleri üzerine çeken Mazlum-der Bursa Şubesi Eski Kurucu Başkanı Rıfat Bakan, paylaşımında şu ifadeleri kullandı; İstifa nedeninin a...
EMOJİLE

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla dikkatleri üzerine çeken Mazlum-der Bursa Şubesi Eski Kurucu Başkanı Rıfat Bakan, paylaşımında şu ifadeleri kullandı;

İstifa nedeninin ayrıntılarını Timeturk’e anlatan Bakan, sıkıntıların çok eskiye dayandığını ifade etti ve derneğin kuruluş amacından saptığını belirtti.

Bakan’ın açıklamaları şöyle;

MÜSLÜMANCA DURUŞ YOK OLDU

”Arkadaşlar tamamen başka bir yolda insan hakları mücadelesi veriyorlardı. Bu derneği 28 Şubat sürecinde kurduk. İnsan haklarını hem evrensel anlamda özellikle bizim denen insanlarımızı, İslami kimliğimizle bu mücadeleyi veriyorduk. Bu özelliğimiz de önemliydi yoksa gider İnsan Hakları Derneği (İHD)’ne katılırdık.Türkiye İnsan Hakları vakfında bu mücadeleyi verirdik ama şimdi baktığımızda söylemleri o arkadaşlarla aynı hatta daha da ileri.Onlarla yarış içerisindeydiler diyebiliriz. Toplantılara gittiğimizde Müslümanca duruş olmadığından tahammül edilemiyordu. Üslup anlamında da söylemleri bizim Anadolu duruşumuza uygun değildi. İtidalli davranmak yerine radikal sol grupların söylemleri kullanılıyordu. Bu durum Ayhan Bilgen’den başladı. Sırrı Sakıklar geldi ama biz yine popüler olunan dönemde İslami kimliğimizi ön plana çıkardık. Bu insanlar gösterilen bu ilgiyi bir şey zannettiler. Bunu kişilik sorununa bağlıyorum. Bu arkadaşlar beni liberal diye suçlarlardı itidalli duruşumuzdan dolayı. Halbuki her gittiğimde arkadaşların yanına ayetle, hadisle açıklamalar yapardım”

BERABER MÜCADELE VERİLİRDİ

”İznik’te yapılan toplantıya gittiğimde gerçekten vicdanlara sığmayacak açıklamalarda bulunuldu. Ahmet Davutoğlu o zaman Dışişleri Bakanı’ydı. Bu isme öyle bir hakaretler ediliyordu ki tahammül edilir gibi değildi.Sonuçta 28 Şubat’ta verdiğimiz mücadeleydi, yaptımığız açıklamalardı, bugünlere kolaylıkla gelmedik. Kamuoyunun Mazlumder’in bu duruşundan dolayı muhabbetçe bir tutumu vardı.

Üyelerimize baktığınızda milliyetçi, muhafazakar, İslami hassasiyeti olan kişilerdi. Birçok gruptan cemaatten heryerden destekçisi vardı. İnsanları bir çatı altında toplayabilme kabiliyeti vardı Mazlumder’in. Bütün insanlar buraya gelip bir arada mücadele vermeyi öğrendi. Yeni Asya’cısından nurcusundan tutun Büyük Birlikçi’sinden, MHP’lisinden, Saadetl Partili’sinden herkes gönül rahatlığıyla katılırdı. Ama sonraki süreçte baktığımızda böyle değil. Bütün insanlar dışlandı başka bir yol izlendi. ‘Mazlum-dercilik’ diye bir şey icat edildi. Bizim altını çizdiğimiz en önemli şey şuydu. Biz bir grup değiliz, bir cemaat değiliz diğer yapılar gibi değiliz. İnsanların yardımına koşacak bir yer diye baktık. Kuruluşundaki o hassasiyetler tamamen kaybedildi. Şu an Mazlumder’in ismiyle anılmak dahi insanlara sıkıntı veriyor. İzah edilecek durumumuz yok.”

ORTAK TUTUM YERİNE BİREYSEL DAVRANIŞLAR

”Bursa Genel Merkez’e baktığımızda, genel kurul yapıldı hiç kimseye haber verilmeden duyuru yapılmadan, gizli kapaklı bir şekilde. Kendi kendilerine açıklamalar yapıyorlar. Eğer sen bir derneksen, birilerini temsil ediyorsan ortam tutum ve davranış olmalı. Bireysel açıklamalar yapılıyor, tutumlar sergileniyor. Bizim de bunları her halükarda kabul etmemiz bekleniyor benim anladığım kadarıyla. Biz her şeyine katılmak zorunda değiliz. Zaten 2,5 sene düzelir diye bekledik. Düzelmek yerine daha da çok dağıldı. Fikir ayrılıkları daha da belirginleşti ve taşıyamaz duruma geldik. Yoksa büyük emeklerle kurduğumuz, zor günlerimizde umut kaynağımız olan derneği bir anda bırakmak kolay değil.”

MAZLUM-DER’İN ADI KİRLENDİ

”Biz buna 6-7 yıldır sabrediyorduk bugün olmuş bir şey değil. 2,5 yıl önce iyice derinleşti. Başka aldatmalar da oldu. Konuşulan konularda farklı davranıldı. Zaten dernekte çok az insan kaldı. Sanırım bu adımı benden bekliyorlardı. Mazlum-der ismi kirlendiği için biz orada artık yokuz.”

GEZİ’DE ÇOK RAHATSIZ OLDUK

”Gezi olayları sırasındaki tutumları açıkça bizi çok rahatsız etti. Bu süreçteki açıklamaları uluslararası provokasyona gelebilecek tarzdaydı. Kullanıldıkları çok açık, net. Açıklamalarına bakarsanız PKK aleyhine bir tek cümle bulamazsınız. HDP’lilerin kullandığı dil gibi üstü kapalı cümleleri vardır. Hiçbir zaman ‘terörist’ ifadesini görmedim baktığım açıklamalarda. Aklıma şu da geliyor; bu insanlar gerçekten satın alındılar. Çünkü bir insan kendini bu kadar satamaz.O fikirde olmak mümkün değil. Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal’a gittim yanlış anlamalar oluyordur diye gezi olayları sırasında. Hiçbir şekilde konuşmaya bile açık değil. Birşeyler anlatmaya çalıştım konuşmadı ve tavırları da hoş değildi.

SURİYE KONUSUNDA MÜSLÜMANCA TAVIR SERGİLEYEMEDİLER

”Suriye olaylarında rejimin tarafındalardı. Bu konuda da Müslümanca bir duruş sergileyemediler. Fitne olabilecek, aleyhte olabilecek mevzularda çok cesurlar. İslami kesimlere gelince olabildiğince pasifler. Sanki çekiniyorlar, sanki kendi kimliğinden utanırcasına tavırları var. İşte bu bizi rahatsız etti. Bir dernekte gizli kapaklı işler olmaz. Bu şekilde mazlumların hakkını nasıl savunacaklar? Mutabık kaldıkları şeylerde bizleri aldatarak başka şeyler yaptılar. Buna genel merkez de dahil. Biz de genel kurulu değiştirebilirdik ama kavga vs. gibi üslup bizim tarzımız değil. Milletin derdi var. Bizim bunlarla uğraşmamız lazım düşüncesindeyik. Bundan sonraki ortamlarda da yolumuzu denk getirmeyiz. Mazlum-der’in çok güzel bir hatırası vardı. Bu şekilde heba edildi, yazık oldu.”