‘Beyaz Sinema’ Değerini Buldu

Filmler
Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, ‘Beyaz Sinema’nın tanım itibariyle tüm renkleri içinde barındıran bir zenginliği ifade ettiğini belirterek, Daha önce ‘Millî Sinema&rsqu...
EMOJİLE

Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, ‘Beyaz Sinema’nın tanım itibariyle tüm renkleri içinde barındıran bir zenginliği ifade ettiğini belirterek, Daha önce ‘Millî Sinema’ sonra ‘Beyaz Sinema’, gökkuşağındaki renkler gibi, kültürümüzün, medeniyetimizin renklerini, çeşitliliğini, zenginliğini sembolize ediyor. Bilindiği gibi bütün renkler beyazdan çıkar” dedi.

Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde hafta boyunca süren “Beyaz Sinemanın 40 Yılı” başlıklı festival 24 Ekim 2010 Pazar günü gerçekleştirilen kapanış töreniyle sona erdi.

Festivalin son gününde yönetmen İsmail Güneş’in filmleri ve söyleşisiyle birlikte filmleri gösterilen yönetmen ve yapımcıların kapanış konuşmaları ve plaket takdimi yer aldı.

Beyaz Sinema’nın önde gelen yönetmenleri Mesut Uçakan, İsmail Güneş, Mehmet Tanrısever, Metin Çamurcu ve Nurettin Özel ile yapımcılar Nesim Şahin ve Hüseyin Türkyıldırır’a plaketleri festivalin ev sahipliğini yapan İBB Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat Bayhan tarafından takdim edildi.

Sanatçılar yaptıkları kısa konuşmalarda “Beyaz Sinema” akımı içinde filmleriyle onurlandırılmalarından duydukları heyecanı dile getirdiler. Programa iştirak edemeyen yönetmen Salih Diriklik’e plaketi gıyabında takdim edilirken festivale katılan film ve afişlerin restore edilmesiyle organizasyondaki olağanüstü gayretlerinden dolayı sinema yazarı Ali Murat Güven ve ailesine Kültür A.Ş adına plaketini Genel Müdür Nevzat Bayhan sundu.

Nevzat Bayhan, festivalin kapanışında yaptığı konuşmada şu görüşleri dile getirdi:
“Beyaz Sinema tanım itibariyle tüm renkleri içinde barındıran bir zenginliği ifade ediyor. Daha önce Milli Sinema sonra Beyaz Sinema, gökkuşağındaki renkler gibi, kültürümüzün medeniyetimizin renklerini, çeşitliliğini, zenginliğini sembolize ediyor. Bilindiği gibi bütün renkler beyazdan çıkar.
Sinema yazarı Abdurrahman Şen’in isimlendirdiği bir akım olan Beyaz Sinema ilk örneğini ‘Birleşen Yollar’ filmiyle vermişti. ‘Birleşen Yollar’ farklı dünyalardan insanların bir arada yaşayabileceklerini gösteren, farklı yolları birleştiren bir filmdi. Beyaz Sinema anlayışına bağlı olarak verilen eserlerde bu anlayışa bağlı kalındığını görüyoruz.

Bugün sinema sanayinin merkezi Hollywood’a baktığımızda bir tıkanıklık içinde olduğunu, yeni hikâyeler üretemediğini, bir arayış içinde olduğunu görüyoruz. Hollywood’un ihtiyaç duyduğu hikâyeleri, Beyaz Sinema’nın temsil ettiği zengin hikâye ve hikmet birikimi fazlasıyla karşılayabilir. Buna bir misal olarak en fazla gişe geliri getiren film ‘Avatar’a baktığımızda hikâyesinin bizim kültürümüze yakın olduğunu görüyoruz.

Sinema dünyasının ihtiyaç duyduğu birlikteliği, farklılıkların farkında olmayı biz 557 senedir birlikte yaşadık, yaşıyoruz. Meselâ bugün İstanbul’da Bizans’tan kalan 3000 – 4000 ailenin yaşadığı biliniyor. Kurtuba’da ise bir aile, bir tane camii bulamazsınız maalesef. Mardin’i Artuklular alınca tek bir kiliseye dokunmadılar, hiçbir kilise camiye çevrilmedi. Adıyaman – Nemrut’a baktığımızda Doğu ve Batı’yı temsil eden ikonlarla Doğu’nun da Batı’nın da hâmisi olduğumuz mesajı veriliyor. Günümüzde de Antakya’da esnaf medeniyetler korosu kuruyor. İşte Beyaz Sinema bu renkleri bir arada barındırıyor. Beyaz Sinema anlayışı dünyanın bir ihtiyacı aslında… Böyle bir fırsata yakın durmak gerekiyor.
Sinema ve kültür-sanata değer vermek, geleceği önemsemek anlamına geliyor.
Biz de Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’ın sunduğu imkânlarla bu değerleri sizlere sunuyoruz. Son yıllarda peş peşe açılan kültür merkezlerinin hepsinde sinema salonu var. Bize düşen, sahip olduklarımızı sizlerle paylaşmak…

Sözlerimin sonunda bu etkinliği gerçekleştirmede ciddi gayret gösteren Ali Murat Güven’e çok teşekkür ediyorum”

Yeni Şafak gazetesi Sinema Editörü Ali Murat Güven yönetiminde hazırlanan ‘Beyaz Sinema’ hareketinin bugüne kadarki en geniş kapsamlı gösteri ve söyleşi programı 18-24 Ekim 2010 tarihleri arasında Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

“Beyaz Sinema’nın 40 Yılı: 1970-2010 / Hor Görülen Bir Akımın Kilometre Taşları” başlıklı etkinlikte, 7 gün boyunca dönüşümlü olarak 13 kurmaca film, Yücel Çakmaklı’nın 50’nci sanat yılı münasebetiyle hazırlanmış 1 belgesel film ve ‘Beyaz Sinema’nın önde gelen 6 yönetmeniyle yapılan ayrıntılı söyleşiler yer aldı.

Etkinlikte ayrıca, çok sayıda belge ve fotoğraf sergilendi, bazı sürpriz filmlere ilişkin ön gösterimler yapıldı, katılımcılara sinema kitabı hediye edildi.