Almanya’da Büyük Koalisyon’un temelini atan koalisyon sözleşmesinde çifte vatandaşlık hakkının tüm yabancılara verilmeyip, Almanya’da doğan gençlerle sınırlı tutulması tepki çekti. SPD eleştirilerin odağında.
Almanya’da çifte vatandaşlık konusunda ‘opsiyon modeli’ olarak adlandırılan uygulama 2000 yılından beri yürürlükte. Bu modele göre,1990 yılından sonra Almanya’da doğan göçmen kökenli gençler 18 yaşına kadar hem ailesinin geldiği ülkenin hem de Alman vatandaşlığına sahip olabiliyor, ancak 18 ile 23 yaşları arasında ise iki vatandaşlıktan birini tercih etmek zorundalar. Tercih yapmamaları halinde otomatik olarak Alman vatandaşlığını kaybediyorlar. Federal İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Almanya’da bu sene 176 genç bu şekilde Alman vatandaşlığını kaybetti. Hrıstiyan Birlik Partileri ile Sosyal Demokrat Parti arasında imzalanan koalisyon sözleşmesinde, işte bu modelin kaldırılması öngörülüyor. Dolayısıyla gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının ardından Almanya’da doğan göçmen kökenli gençler çifte vatandaşlık hakkına sahip olabilecek. Başbakan Angela Merkel, bunun gençlere bir mesaj olduğunu belirterek “Biz bu gençleri kazanmak istiyoruz” dedi. Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Aygül Özkan da kararın büyük bir gelişme olduğunu söyleyerek şu yorumda bulundu: “Özellikle gençlerin çelişki içinde olduğunu, 18 yaşına kadar diğer gençlerden farklı olmayıp büyüyüp de ondan sonra 18 yaşında bir farklılık hissetmeleri ve bir çelişki içinde kalmaları bizi çok üzen bir durumdu. O yüzden bu grubu göz önünde bulundurduk. Genel olarak çifte vatandaşlık ise şu anda Almanya’da kabul edilmeyecek durumda.”
‘Türk toplumuna haksızlık’
Koalisyon sözleşmesine göre, Almanya’ya sonradan yerleşen diğer yetişkin göçmenler için Vatandaşlık Yasası geçerli olmaya devam edecek. Yasada Alman vatandaşlığına geçmek isteyen yetişkin göçmenlerin, kendi ülkesinin vatandaşlığından çıkması şart koşuluyor. Bu konuda yalnızca AB ülkelerinin de aralarında bulunduğu 58 ülkenin vatandaşlarına ayrıcalık tanıyor. Sadece ayrıcalık tanınan bu ülkelerin vatandaşları çifte vatandaşlık hakkından yararlanabiliyor. Ancak bunun bütün göçmenlere tanınması gerektiğini savunan Almanya Türk Toplumu Derneği Başkanı Kenan Kolat, DW’ye açıklamasında, Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) sert bir şekilde eleştirerek, çifte vatandaşlığın gençlerle sınırlandırılmasının büyük bir haksızlık olduğunu söyledi. Kolat, “Çifte vatandaşlığın çoktan gelmesi gerekirdi. Bizim bu sonucu kabul etmemiz mümkün değildir. Sosyal Demokrat Parti (SPD) çifte vatandaşlık olmadan imza atmayacağını söylemişti. Bu gerçekleşmemiştir. Ondan dolayı bu konudaki en sert eleştirimizi SPD’ye ileteceğiz. Mutlaka çocuklar için olan olay genel anlamda sevindiricidir ama aslında onların anneleri, babaları ve onların büyükanneleri, büyükbabalarına büyük bir haksızlık yapılmıştır. Büyük bir vefa borcu ödenmemiştir bu insanlara. Bu insanlar bu ülkenin kalkınmasına kendi sağlıklarını, hatta yaşamlarını verdiler. Bu insanlara yapılan bu haksızlığı kabul etmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.
‘Çalışmalarımız sürecek’
SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel ise eleştiriler karşısında partisini savunarak Hrıstiyan Birlik partilerine çifte vatandaşlığı kabul ettirmenin mümkün olmadığını ifade etti. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz da Birlik partileri ile bu konuda çok farklı bir dünya görüşüne sahip olduklarını belirtti ve müzakerelerde 5,5 saat boyunca çifte vatandaşlık konusunun tartışıldığını ifade etti. Özoğuz diğer kazanımların da değerli olduğunu şu sözlerle vurguladı: “Şu an yüz binlerce gencin çifte vatandaşlığını gerçekleştirebildik. ‘Herkes için gerçekleştiremedim’ diye bu kadar büyük bir kontratı ‘imzalamam’ demek garip olurdu. Ama benim için de halen çok önemli bir konu. Fakat tüm koalisyon kontratına baktığımız zaman sosyal demokrat olarak çok önemli konuları ele alabildik. Türk vatandaşları da sadece çifte vatandaşlığa değil, asgari cüret, sağlık sigortası gibi konulara da önem veriyor. Bu kontoratın olumlu ve iyi bir kontrat olduğunu düşünüyorum. Çifte vatandaşlığın herkes için geçerli olmasını isterdim, bu konuda da çalışmalarımı sürdüreceğim.”
Büyük koalisyonun muhafazakâr ortakları ise Vatandaşlık Yasası’na dokunulmamasından ve elde ettikleri sonuçtan memnun. Hrıstiyan Demokrat Birlik’in Bavyeralı ortağı Hrıstiyan Sosyal Birlik’in Genel Başkanı Horst Seehofer ise planları memnuniyetle karşıladığını belirterek, Hrıstiyan Birlik partilerinin Vatandaşlık Yasası’nın gevşetilmesi konusunda son dakikaya kadar büyük güçlük yaşadığını söyledi.
DWTürkçe