Erzincan Hakkında Genel Bilgiler

Türkiye'nin İlleri
Doğu Anadolu Bölgesinde Yukarı Fırat bölümünde yer alan Erzincan; doğuda Erzurum, batıda Sivas, güneyde Tunceli, güneydoğuda Bingöl, güneybatıda Elazığ-Malatya, kuzeyde Gümüşhane-Bayburt ve kuzeybatıd...
EMOJİLE

Doğu Anadolu Bölgesinde Yukarı Fırat bölümünde yer alan Erzincan; doğuda Erzurum, batıda Sivas, güneyde Tunceli, güneydoğuda Bingöl, güneybatıda Elazığ-Malatya, kuzeyde Gümüşhane-Bayburt ve kuzeybatıda Giresun ile çevrilidir. Erzincan İli genellikle dağlar ve platolarla kaplıdır. Güneybatıdan Munzur, kuzeybatıdan Refahiye dağları İl alanına girer. Doğudan Erzurum’ dan gelerek, batıya doğru uzanan Karasu ve Kop dağları, İl alanını derinlemesine aralarında geniş düzlükler bırakacak şekilde böler. İlin en yüksek noktasını Kesiş Dağları ( 3549 metre ) oluşturmaktadır. Dağlar arasındaki çukurlarda yer alan ovalar ve düzlükler boğazlarla birbirine bağlanmış durumdadır.

Doğu Anadolu’nun, Yukarı Fırat bölümünde yer alan Erzincan Ovası, doğu-batı yönünde uzanır. Erzincan Ovası, Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeyindeki tektonik kökenli çöküntü alanı dizisinin batıdaki ilk ovasıdır. Doğuda Sansa Boğazıyla Tercan Ovasına bağlanır. Kalın bir alüvyon tabakası ile örtülü olan bölgenin en geniş ovası Pekeriç Ovasıdır. Doğuda Sansa Boğazıyla Tercan Ovasına bağlanır. Munzur ve Dumanlı gibi dağların yüksek kesimlerinde geniş yaylalar yer almaktadır. İl topraklarının Refahiye dışındaki kesiminin sularını Karasu toplar. Karasu, Kemaliye İlçesinde Kadıgölü suyu ile Miran suyunu aldıktan sonra, İlçenin güneydoğusunda Başpınar yakınlarında Elazığ İl sınırına girer. Karasu Irmağı, 43,8 m3/sn ile 1320 m3/sn arasında değişen bir debiye sahiptir.

Erzincan, genel olarak karasal iklim özelliklerine sahiptir. Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Elazığ ve Malatya dışındaki diğer tüm İllerden, daha ılıman bir iklimi vardır.

-Türkiye’nin İlleri Hakkında Genel Bilgiler Tam Liste-

İklim

Karasal iklim özelliğine sahip Erzincan yüzey şekilleri, ovaları ve dağlarla çevrili olmasından dolayı yer yer değişik karakterli iklimlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Elazığ ve Malatya dışındaki diğer tüm illerden daha ılıman iklimi vardır. Yıllık sıcaklık ortalamaları 16,6 °C’dir. En soğuk ay olan Ocak ayı ortalamasının -3,7 °C, en sıcak ay olan Ağustos ayı ortalamasının da 23,9 °C olduğu görülmektedir. Erzincan, çevre illere göre daha uzun ve sıcak yaz mevsimi yaşamaktadır.

Kış mevsiminde doğudan gelen Sibirya kaynaklı hava kütlelerinin tesirinde kaldığı için oldukça sert kış günleri yaşanmaktadır. Yağış itibarıyla, 380,6’lık (kg/m²) yağış ortalamasına sahip olan Erzincan ili, yıl içerisinde en fazla yağışı 633,1 mm olarak, en az yağışı 206,1 mm olarak almaktadır. En yağışlı mevsim İlkbahar olup, yağışın yüzde 39’u bu mevsimde, yüzde 26’sı sonbahar, yüzde 22’si kış ve yüzde 13’ü de yaz mevsiminde kaydedilmektedir. Yıllık nem ortalaması ise yüzde 62’dir.

İklim açısından önemli olan, meteorolojik göstergeler istasyon bulunan ilçelere göre uzun yıllar ortalamaları olarak aşağıda gösterilmiştir. Erzincan’da akarsu boylarında görülen kavak ve söğütlerin dışında genel olarak kısa ömürlü cılız otsu bitkiler yaygındır.


Bitki Örtüsü

Doğu Anadolu genelinde olduğu gibi, Erzincan’da da doğal bitki örtüsü, yerleşim, tarım alanları kazanma amacıyla ormanların açılması sonucu bozkıra dönüşmüştür. Orman örtüsü, dağların yüksek kesimleriyle, Fırat Vadisi’nin Sarsa Boğazı’na kadar olan bölümünde göze çarpar. Kuru orman niteliğindeki bu ormanlar, genelde meşelerden oluşur. Meşe ormanları arasında dağınık biçimde yayvan yapraklı ve ardıç ormanları da vardır. Meşe ormanları daha yukarılarda yerlerini iğne yapraklı (sarıçam) ormanlara bırakırlar.


Otlukbeli Gölü

Flora

Erzincan ili için yapılan çalışmalar sonucunda 970 tohumsuz bitki taksonu, damarlı bitkiler için; 89 familyaya ait 401 cins, 1.266 tür, 222 alttür ve 75 varyete tespit edilmiştir. Erzincan ilinden tespit edilen 1.266 çiçekli bitki türünün 270’i Türkiye için endemiktir Çalışma alanından tespit edilen bitki türlerinin 141’i LC (en az endişe verici), 52 tür NT (Tehlike altına girmeye aday), 38 tür CR (Kritik), 29 tür VU (Zarar görebilir), ve 26 tür EN (Tehlikede) kategorisindedir. Türlerce Zengin habitatlar için 5 alan belirlenmiştir. Bunlar, Refahiye Dumanlı Dağı, Yahşiler köyü Jipsli Bozkırı, Küçük Otlukbeli Yaylası, Yedigöller Yaylası ve Kemaliye Serpantin Bozkırıdır. Erzincan endemik türleri arasında Alcea apterocarpa (gülfatma) yer almaktadır.


Fauna

Erzincan ili fauna açısından incelendiğinde ise 52 memeli taksonu, 201 kuş türü,19 iç su balık türü, 21 sürüngen türü, 5 çift yaşar türü ve 631 omurgasız hayvan türü tespit edilmiştir. Erzincan genelinde özellikli yaban hayvanı alanı olarak 8 alan tespit edilmiştir. Bunlar; Ekşi Su Sazlığı, Kuruçay Bucağı Mevkii, Ağır Göl, Hınzori Çayı, Kömür Çayı, Kayınlık deresi, Pekeriç deresi ve Soğanlı Çayıdır. Erzincan endemik hayvan türleri arasında Glaucopsyche astrea (Anadolu Karagöz Mavisi) yer almaktadır.


Ekonomik Yapı

Erzincan halkı geçimini tarım, hayvancılık ve ticaretle sağlar. Büyük şehirlerin kalabalık nüfusu, yüksek binaları ve boğucu havalarının aksine Erzincan insanı kendine bağlayan düzenli şehir yapısı, sayısız doğa güzellikleri, ekonomik alışveriş koşulları ile huzurlu bir yaşam için ideal bir şehirdir. 1992 yılında yaşanan Erzincan depreminin neden olduğu büyük yıkıma rağmen Erzincan gelişmeye de devam etmektedir. Halkının büyük çoğunluğu Müslüman olup şehirde Sünni ve Alevilerde yoğunluktadır.

Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan Erzincan’ın ticaret ve sanayi ise il merkezinde yoğunlaşmıştır. Yaklaşık 373 hektar alan üzerine kurulu Erzincan Organize Sanayi Bölgesi şehrin tek sanayi faaliyetinin sürdürüldüğü alandır. Yine bulunduğu coğrafi konum ile tarıma yatkın bir şehirdir. Tarım üretiminde buğday, arpa, çavdar, patates ve şekerpancarı bölge üretiminde en fazla payı alan ürünlerdir. Küçükbaş, büyükbaş hayvan varlığı ve arı kovanı sayısı bakımından önemli bir paya sahiptir.


Küçük Aygır Gölü

Erzincan İlçeleri

Üzümlü : Tarihi İpek Yolunun ve günümüzde E80 karayolunun üzerinde bulunan Üzümlü, Erzincan’a 23 km uzaklıkta yer almaktadır. Üzümlü İlçesi ile Erzincan arasında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. İlçenin nüfusu 11603′ tür.

Çayırlı : Erzincan şehir merkezinin 114 km doğusunda bulunan Çayırlı’ ya D-100 karayolu ile ulaşılmaktadır. Çayırlı ile Erzincan arasında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. İlçenin nüfusu 9717′ dir.

İliç : Erzincan’ ın şirin ilçelerinden biridir. İliç ile Erzincan arasında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. İlçenin nüfusu 7367′ dir.

Kemah : Şehir merkezine 48 km uzaklıktadır. Kemah ile Erzincan arasında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. İlçenin nüfusu 7302′ dir.

Kemaliye : Kemaliye, Erzincan şehir merkezine 194 km mesafede bulunmaktadır. İlçenin Eğin olan ismi 1922 yılında ” Kemaliye ” olarak değiştirilmiştir. Kemaliye ile Erzincan arasında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. İlçenin nüfusu 5044′ tür.

Tercan : Eski bir tarihe sahip olan Tercan, E-80 karayolu üzerinde Erzincan’ a 90 km uzaklıktadır. Tercan ile Erzincan arsında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmakta olup, ayrıca E80 karayolundan geçen şehirlerarası otobüslerle de ulaşım sağlanabilmektedir. İlçenin nüfusu 18549′ tur.

Refahiye : Refahiye, şehir merkezine 71 km uzaklıkta, Erzincan-Sivas karayolu (D100 ) üzerinde yer almaktadır. Refahiye ile Erzincan arasında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmakta olup, ayrıca D100 karayolundan geçen şehirlerarası otobüslerle de ulaşım sağlanabilmektedir. İlçenin nüfusu 10.988′ dir.

Otlukbeli : Eski adı Karakulak olan Otlukbeli, Erzincan’ a 142 km Uzaklıktadır. Otlukbeli ile Erzincan arasında ulaşım karşılıklı otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. İlçenin nüfusu 2533′ tür.

Erzincan Ulaşımı

Havayolu : Şehir merkezine 7 km uzaklıkta bulunan Erzincan havaalanı, 1988 yılında hizmete açılmıştır. Haftanın her günü veya haftanın bir kaç günü, Türk Hava Yollarına ( THY ) ve Anadolu Jet’ e bağlı İstanbul, İzmir, Antalya ve Ankara uçak seferleri yapılmaktadır. Türk Hava Yollarının yanı sıra Sun Express’ le İstanbul, İzmir uçuşları gerçekleştirilmektedir. Şehir içi merkezi ile havaalanı arasında ulaşım belediye otobüsü hattıyla ve taksilerle yapılmaktadır. Erzincan Havaalanı 2013 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla çıkarılan yolcu giriş çıkış Havayolu hudut kapısı ilan edilmiş olup, yurt dışı uçuşlarına açılmıştır. Havaalanı Telefon no: 0446-2262106′ dır.

Karayolu : Erzincan’ ın karayolu uzunluğu 853 km’ dir. İlin doğu-batı istikametinde bulunan uluslararası karayoluyla Erzurum ve Sivas illerine, kuzey yönündeki standart karayolu ile Karadeniz’ e, Pülümür-Tunceli üzerinden güney illerine ulaşılmaktadır. Yolcu taşımacılığı, otobüs şirketleri ile İl üzerinden geçiş yapan otobüs firmalarınca sağlanmaktadır. Terminale şehir içi belediye otobüs hattıyla ulaşmak mümkündür. Erzincan ile Ankara arası 681 km, Erzincan ile İstanbul arası 1049 km olup, ulaşım karşılıklı şehirlerarası otobüslerle sağlanmaktadır. Erzincan Otobüs Terminali Erzincan’ ın doğusunda Erzurum yolu üzerinde olup; Şehre uzaklığı yaklaşık 6 km’ dir. Erzincan Şehirlerarası Otobüs Terminali telefon no: 0446-2141603′ tür.

Demiryolu : Türkiye’ de demiryolu hizmetleri TCDD tarafından yürütülmektedir. Demiryollarında yolcu ulaşımı Doğu Ekspresi ve Erzurum Ekspresi ile sağlanmakatdır. Yük taşımaları ise yük treni ile sağlanmaktadır. Tren garına şehir içi belediye otobüs hattıyla ulaşmak mümkündür. Erzincan Tren Garı Telefon no: 0446-2233403′ tür.

Erzincan Yeryüzü Şekilleri ve Bilgileri

Karasu Irmağı : [Nehir] , Erzincan’ ın en büyük ve en önemli akarsuyu Fırat Irmağının en önemli kaynağını oluşturan Karasu Irmağıdır. Karasu Irmağı, 43,8 m3/sn ile 1320 m3/sn arasında değişen bir debiye sahiptir.

Esence ( Keşiş ) Dağları : [Dağ] , Erzincan, genellikle dağlar ve platolarla kaplıdır. İlin en yüksek noktası 3 bin 549 metre ile Esence ( Kesiş ) Dağlarıdır.

Kemaliye / Kemah Acemoğlu Köprüsü

Erzincan tarihçesi

Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Erzincan, yüzyıllar boyu canlı bir tarihi ve kültürel yaşam sürmüştür. Tunç Çağı’ndan beri bir yerleşim olduğu tespit edilen Erzincan, Urartu, Med, Pers, Helen, Roma ve Bizans egemenliğinde kalmıştır. 1071 den sonra Türklerin eline geçerek Mengücek, Selçuklu ve Eretna dönemlerini yaşamıştır. 1473 yılındaki Oltukbeli Savaşı ile Osmanlı hakimiyetine girdi. I. Dünya Savaşında işgale uğrayan Erzincan 13 Şubat 1918 de Türk Ordusu tarafından kurtarıldı.

İLKÇAĞ DÖNEMİ

Erzincan’ ın İlkçağ Tarihi hakkında esaslı bilgiye henüz sahip değiliz. Ne var ki Tercihler ikinci bin yılda, bu yörede, Hurilerin yaşadığını, ikinci bin yılın ilk yarısı başlarında da Hayaşlılar’ la Azizler’ in hüküm sürdüğünü kaydetmektedirler. Anadolu’ da M.Ö. 1850-1180 Tarihleri arasında, Hattuşaş’ı merkez yaparak büyük bir imparatorluk kuran Hititler. Yakın Doğu’ yu egemenlikleri altına almışlardır. Şüphesiz ki Erzincan’ da Hititlerin yönetimi altında idi. Anadolu’ nun çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda Hititler’ e ait bit çok yerleşim merkezi ve onlara ait çeşitli eserler ortaya çıkarılmıştır. Erzincan ve yöresinde Hitiler’e ait bir yerleşim merkezine rastlanmamışsa da, bu yörenin Hitit egemenliği altında kaldığından da hiç şüphe yoktur.

URARTU DÖNEMİ

Doğu Anadolu da kurulan İlkçağ Devletlerinden biri de Urartulular’ dır. M.Ö. 900 yıllarında kurulan bu devlet Van (Tuşpa)’ı başkent yapmış, sınırlarını hazar denizinden Malatya’ ya, Kuzey’ de Erzurum-Erzincan’ dan Güneyde Halep-Musul’ a kadar genişletilmiştir. Erzincan yakınlarında. Altıntepe’ de Prof. Tahsin ÖZGÜÇ tarafından yapılan kazıda (1953) Urartululara ait bir çok eser çıkarılmış. Bu yörenin Urartu egemenliği altında kaldığı kanıtlanmıştır. Çeşitli saldırılara maruz kalan Urartu şehirleri, teker teker tahrip edilirken, Medler’ in Anadolu’ yu istilası sırasında M.Ö. 600 yıllarında tamamen ortadan kaldırılmıştır.

MEDLER DÖNEMİ

Erzincan ve yöresi, Urartulular’ı yenerek Anadolu’yu istilaya başlayan Medler’in (M.Ö. 612) eline geçti. Med Kralı Kyaksar döneminde Lidyalılar’la yapılan Savaşlar, muhtemelen Erzincan ve civarında cereyan etmiştir. Bu yöreler M.Ö. 550 tarihlerinde Perslerin eline geçmiştir.

PERSLER DÖNEMİ

Hititler’ in Anadolu’ yu istila ettikleri sırada, İran yaylasını da Persler ele geçirdiler. Persler’ in yükselişi daha çok Ciros (550-530), Kambis (530-522) dönemlerine rastlar. Bu dönemde Erzincan ve havalisi de Persler’ in eline geçer. Perslerden sonra Küçük Asya (Anadolu) Makedonyalılar’ ın eline geçmştir.

HELENLER DÖNEMİ

Makedonya Kralı Filip’in ölümü (336) üzerine tahta geçen İskender, Anadolu’yu baştan başa fethederek, Mısır’ı, Mezopotamya’yı ve Pers İmparatorluğu’nun tümünü eline geçirdi.

ROMALILAR DÖNEMİ

Anadolu’ya çeşitli zamanlarda sefer düzenleyen Roma Ordusu M.Ö. 70 tarihinde, Lukullus komutasında Doğu Anadolu’yu ele geçirmeye başladı. Elazığ yöresindeki Sofen (Harput) (M.Ö.68) Bu sırada Pontuslular’da Erzincan yörelerinde Roma üstünlüğüne son vermişlerdi. Roma ordusuyla Pontus ve Tigran’ın arta kalan güçleri arasındaki uzun çatışmalar Romalıların lehine son buldu. İran ile Bizans arasında sürekli savaşlara sahne olan Erzincan ve yöresi en son Bizans İmparatoru Heraklius tarafından 629 tarihinde, yenilgiye uğratılan İran’dan geri alındı.

İSLAM DÖNEMİ

Halife Hz. Osman (644-656) zamanında Habib Bin Mesleme 35/655 senesinde Erzincan ve yöresini ele geçirerek, bu bölgeyi tamamen Müslümanların yönetimine soktu. Erzincan ve yöresi Abbasiler döneminde de çeşitli saldırılara maruz kaldı. Halife Mütevekkil Al-Allah (847-861) döneminde Malatya Valisi Ömer Bin Abdullah Arapgir, Eğin, Kemah, Erzincan ve Trabzon kentlerini Bizanslılardan geri aldı. (859) Böylece Erzincan tekrar Araplar’ın hakimiyetine geçti.

TÜRKLER DÖNEMİ

Türkler’in Anadolu’ya akınlar yaptığını daha önce belirtmiştik. Fakat Türkler’in Anadolu’yu vatan edinmeleri, genel kanaaate göre Malazgirt (1071) zaferinden sonradır. Malazgirt zaferi kazanılınca Alpaslan Karasu ve Çaltı nehirleri vadilerinin fethine Mengücek Ahmet Gazi’yi görevlendirmiştir.

MENGÜCEKLER DÖNEMİ (1072-1228)

Alpaslan’n komutanlarından olan Mengücek Ahmet Gazi, Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar yörelerini hakimiyeti altına aldı. Kemah’ı merkez yaptı. Ahmet Gazi’nin ölmü (114) üzerine, yerine oğlu İshak Bey geçti. Bu beyliği uzun süre yöneten İshak Bey ölünce (1124), yerine kardeşi Melik Mahmut geçti. İshak Bey’in oğulları onu tanımayınca, Mengücek Devleti parçalandı.

Kemah Melik Mahmut’a, Erzinnan Davut Şah’a Divriği’de Süleyman Şah’a düştü. Davutşah’ın öldürülmesi (1151) üzerine, Erzincan 13 yıl Süleyman Şah’a tabi olmuş; Davut Şah’ın oğlu Fahrettin Behram Şah (1165) yılında babasının tahtına oturunca, Mengücek Beyliği tekrar güçlenmiştir. Fahrettin Behram Şah, Kılıç Arslan’a itaatini belirterek, Anadolu Selçuklu Devleti’nin desteğini sağlamıştır. Behram Şah, Kılıçaslan’ın damadı olması da gözönünde bulundurulursa, Mengücek ve Selçuklu münasebeti daha iyi anlaşılır.

Behram Şah zamanında, Erzincan çok ilerlemiş, ticaret ve sanayii gelişmiştir. Zelzeleler sebebi ile o döneme ait eserler maalesef günümüze ulaşmamıştır. Behram Şah 1225 tarihinde Erzincan’da ölmüş, Aşağı Urla (Ula) köyünde defnedilmiştir.

Behram Şah ölünce yerine oğlu Davut Şah geçti. 1228 tarihinde Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat Erzincan ve Kemah’ı işgal ederek, Mengücek beyliğine son verdi. Alaattin Keykubat ile Celalettin Harzem Şah arasında Erzincan yakınlarında, Yassı-Çemen denilen yerde, 1230 tarihinde savaş oldu ve Celalettin Harzem Şah yenildi. Alaattin Keykubat’ın ölümü (1237) üzerine, yerine oğlu II. Gıyasettin Keyhüsrev geçti. Onun zamanında Devlet, Moğolların istilasına uğradı. 1240 tarihinde Erzurum’u işgal eden Moğollar Erzincan’ı geçerek, 1243 tarihinde Kösedağ savaşında Anadolu Selçuklu Ordusunu hezimete uğrattı. Böylece Erzincan ve yöresi İlhanlıların eline geçti.

İlhanlılar yöreyi Beylerle (Vali) yönettiler. Timur-Taş Bey Mısır’a kaçarken yerine Alaattin Ertane’yi bıraktı.

ERETNA BEYLİĞİ DÖNEMİ

Timur-Taş’ın Mısır’a sığınmasından sonra Valiliğe gelen Alaeddin Eretna, İlhanlı Hükümdarı Ebu Sait Bahadır Han’ın ölümü (1335) üzerine, İlhanlılarla olan bağını keserek, görünüşte Celayırlı Hükümdarı Büyük Şeyh Hasan Han’a bağlı kalarak, bağımsızlığını ilan etti.

Bir ara Çoban Oğulları Hükümdarı Küçük Şeyh Hasan Erzincan yöresini kendi beyliğine katttıysa da, 1338’de Memluk Sultan Nasıreddin Muhammed’in yardımı ile Erzincan ve yöresi Küçük Şeyh Hasan’dan kurtuldu. Erzincan, bu beylik döneminde de el değiştirmiştir. Alaeddin Eretna 1352’da öldükten sonra yerine oğlu Gıyasettin Mehmet getirildi. Çıkan anlaşmazlıklar sonunda Erzincan bağımsız olarak, Burak Bey’e bırakıldı. Sırası ile Ahi Ayna Bey (Öl. 1362) Pir Hüseyin (Öl. 1379) Mutahherten Bey yönetimi ele aldı. Mutahherten döneminde, Kadı Burhanettin Erzincan’a ve yöresine bir kaç kez saldırı dözünledi. Bu saldırılar Akkoyunlu Hükümdarı Kutlu Bey’in yardımı ile atlatıldı.Bu dönemlerde de Erzincan üzerinde Akkoyunluların etkisini görmekteyiz.

OSMANLILAR DÖNEMİ

Erzincan Emiri Mutahherten’in Timur’a bağlanması Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt’ı kızdırmıştı. Beyazıt’da Erzincan’ı muhasara etti. (1401) Fakat çok geçmeden Ankara Savaşı patlak verince, yöre tekrar Timur’un eline geçti. (1402)

Yörede Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar Osmanlılar etkili olamadılar. 1419’da I. Mehmet zamanında Karakoyunlu Beyi Kara Yusuf Erzincan’ı zaptetti. Pir Ömer’i Vali tayin etti.
1455’de de, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan Erzincan’ı aldı. Kaleyi yeniden onardı. Yöre, Fatih ile Uzun Hasan arasında çıkan Otlukbeli Savaşı’na kadar (11 Ağustos 1473) Akkoyunluların elinde kaldı.Bu savaştan sonra da Osmanlıların denetimine geçti.

1502 tarihinde Safevi tahtına geçen Şahismail Erzincan’ı karargah yapmıştı. Anadolu’yu eline geçirmek isteyen Safevilere Yavuz Sultan Selim 23 Ağustos 1514’de Çaldıran Savaşı ile dur deyince Erzincan tekrar Osmanlılar’ın yönetimine geçti.

Kanuni Sultan Süleyman 1534’de Tebriz Seferi, 1540’da İran Seferi sırasında Erzincan’a uğramıştır.
Erzincan 1916’da Rus Ordusu’nun işgaline uğramış, ancak 1918’de Türk Ordusu tarafından kurtarılmıştır.(24 Temmuz 1916- 13 Şubat 1918)
1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olan Erzincan Erzincan 1939’da şiddetli bir depreme maruz kalmış ve şehir harabeye dönmüştür. Şehirde taş üstünde taş kalmamış onbinlerce insan hayatını kaybetmiştir. Depremden sonra demiryolundan yukarı yeni bir şehir inşaatına başlanarak bugünkü Erzincan şehri meydana gelmiştir.