Yenilikçi bir eğitim sistemi için 9 yöntem

Eğitim Güncel
21’inci yüzyılda her şey tüm hızıyla ilerlerken eğitim de kendini yenilemek zorunda. Dünya Ekonomik Forumu’na bağlı faaliyet yürüten Global Agenda Council...
EMOJİLE

21’inci yüzyılda her şey tüm hızıyla ilerlerken eğitim de kendini yenilemek zorunda. Dünya Ekonomik Forumu’na bağlı faaliyet yürüten Global Agenda Council on Education yayınladığı bir raporda, 21’inci yüzyılda nasıl daha yenilikçi eğitim sistemleri yaratılabileceğine odaklandı. Konsey yaptığı analizlerden sonra daha yenilikçi sistemlere yelken açmak için dokuz adım belirledi.

1- HIRSLI HEDEFLER KOYUN

Kendinize çok büyük bir hedef koyun. Bu gerçeklemesi çok zor amaçlardan biri de olabilir. Ardından tüm sistemi bunun için harekete geçirin. Hırslı hedeflerin, yeni inovasyonlara yer bırakabilecek yeterli esnekliğe sahip olmasına da özen gösterin. Şili bunun için güzel bir örnek. Bu ülke eğitimde az sayıda öncelik belirledi ve bunlara önemli miktarda yatırım yaptı. 2000-2009 arasında PISA’da (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) 20 puandan fazla gelişme gösterdi.

2- SEÇENEKLERİ ARTIRIP REKABETİ DESTEKLEYİN

Bu, okulları daha iyi performans  göstermeleri konusunda baskı altınaalabilir. Seçenekler birçok farklı seviyede oluşturulabilir. 1991’de Kolombiya’da öğrenciler için bir tür piyango programı düzenlendi. Dezavantajlı bölgelerde ortaokulda okullaşma oranı yüzde 55 civarındaydı. Hükümet, oranı artırmak için özel okullarla işbirliğine gitti. Yoksul bölgelerde toplamda 125 bin öğrenciye eğitim ücretlerini karşılaması için fiş dağıttı. Ortaokulu bitirenler yüzde 10 oranında arttı. Sınıf tekrar oranları da azaldı.

3- İLGİ UYANDIRAN BİR GELECEK VİZYONU OLUŞTURUN 

Eğitim sistemlerinde liderlerin gelecek konusunda alternatif vizyonlara sahip olması ve daha iyi bir öğretim için taleplerini sürdürmesi gerekiyor. Birleşik Krallık hükümeti 2003’te Londra’da kronik olarak düşük performans gösteren okullara odaklandı. Dezavantajlı okullar için yeni planlar oluşturuldu. Londra’da bu plan sayesinde dezavantajlı okulların birkaç yıl içinde önemli gelişmeler kaydettiği görüldü.

4- BİRÇOK ALANDA KAZANANLARI SEÇİN

Her alanda çeşitli düşünce ve yaklaşımları zaman kaybetmeden desteklemek, eğitimdeki her kesime kendini geliştirmesi ve rekabet etmesi için güç sağlar. Eğer eğitim sistemleri ‘kazananları’ ödüllendirirse bu, gelişim ve öğrenme için herkesi cesaretlendirir. ABD Eğitim Bakanlığı 2015’te hayata geçirdiği ‘Amerikan Okullarında İnavosyon-Liderliğe Oynamak Programı’ ile eğitim sistemlerinde reform yapacaklarını belirten eyaletlere 4 milyar dolar ek kaynak önerdi.

5- GELİŞİMİ TAKİP EDİN

Eğitim sistemleri okulların performansıyla ilgili veriye her zaman ihtiyaç duyar. Bu herkese gelişimi görmeleri için fırsat sunar. Ayrıca düzenli bir veri akışı liderlerin eğitimdeki problemleri belirlemesini de sağlar. Uganda’da 2000 yılında hayata geçen bir projeyle okulların kendi performanslarını ölçmeleri ve ulusal standartlarla karşılaştırmaları sağlandı. Eğitim bakanlığı tarafından oluşturulan takımlar, okulların belirlenen alanlarda ihtiyaçlarını karşılamak için harekete geçti. Avrupa Birliği, UNICEF, Dünya Bankası gibi uluslararası organizasyonların desteğini de alan bu projeyle okul, öğretmen ve öğrenciler hakkında sağlıklı veriler toplanabildi. Okul performansları izlendi. Bölgelerde okulların kapasiteleri incelendi, AIDS’e karşı hareket planları oluşturuldu. Benzer programlar ayrıca Etiyopya, Gana, Malavi’de de uygulandı.

6- PERFORMANSI GELİŞTİRİN 

İnovatif girişimlerin gerçekten iyi işlemesi ve eğitim paydaşlarının da bunun ne kadar düzgün çalıştığını bilmesi gerekiyor. New York City Eğitim Dairesi, 2010’da hayata geçirdiği ‘iZone’ projesi ile New York’ta yaklaşık 300 okulda inovasyonu devlet okullarına taşımaya çalışıyor. Bu projeyle bölgedeki okullarda uygulama yarışmaları düzenleniyor. Örneğin 13 yaş üstünde herkese açık,matematik öğretiminin ortaokullarda gelişmesini sağlayacak ‘iZone Gap App Challenge’ bunlar arasında sayılabilir. Öğrencilerin de katılabileceği bu yarışmayla ortaokullara matematik eğitiminde farklı bir soluk getirilmesi hedeflenmişti. iZone eğitim teknolojileri şirketleriyle ortak projelerini 2016’da da sürdürüyor. Öğrenci ve öğretmenlerle karma öğrenme gibi konularda ortak atölyeler düzenliyor.

7- HESAP VERİLEBİLİRLİK İLE OTONOMİYİ BIR ARAYA GETİRİN

Yenilikçi insanların bir şeyler denemek için özgürlüğe ihtiyacı var. Aynı zamanda çalışmalarının sonuçları ile ilgili hesap verebilir de olmalılar. Okullara otonomi vermek inovasyonun önündeki bariyerleri kaldırmak için büyük bir adım. Bu, okul liderlerinin yeni yaklaşımları keşfetmelerini sağlayabilir. OECD, 2009’da yaptığı bir araştırmada okullardaki otonomi ile eğitim performansları arasındaki ilişkiyi analiz etti. Hesap verilebilirliği yüksek sistemlerde, kaynak dağıtımında otonomi sahibi okulların performansının daha iyi olduğu belirlendi.

8- DEĞİŞİMİN TEMSİLCİLERİNİ GÜÇLENDİRİN 

Değişimde büyük rol oynayanlar, çalışmalarını geliştirmek için destek ister. Eğitim sistemlerinde liderlerin, değişimin öncülerine liderlik programları ve montörlük gibi hizmetler sunması gerekiyor. ABD’deki sosyal girişimcilik grubu New Leaders, New Orleans’ta 70 okul yöneticisinin çalıştığı bir programı 2007’den beri sürdürüyor. Yöneticilerle yapılan işbirliğiyle dezavantajlı okullardaki performans farkları azalıyor.

9- GELİŞTİRİLEBİLİR PROJELERİ VE BAŞARILARI ÖDÜLLENDİRİN

Her alanda olduğu gibi eğitimde de yenilikçi adımlar, içlerinde bir risk potansiyeli barındırır. Uluslararası ya da ulusal ödüller başarısızlık yaşayanları da özendirir. Varkey Foundation’ın Küresel Öğretmen Ödülü bunlar arasında sayılabilir. Buradaki hikâyeler eğitimci ve öğrenciler için ilham kaynağı olabilir.-Hürriyet