Ordunun gizli kahramanları: Astsubaylar

Toplum
Kara Kuvvetleri Komutanlığının adeta bel kemiği olan, tank, füze rampası, obüs ve diğer araçların yürümesinden silahların bakımı ve ateşlenmesine, mühimmatlardan komutaya kadar en kritik noktalarda gö...
EMOJİLE

Kara Kuvvetleri Komutanlığının adeta bel kemiği olan, tank, füze rampası, obüs ve diğer araçların yürümesinden silahların bakımı ve ateşlenmesine, mühimmatlardan komutaya kadar en kritik noktalarda görev yapan astsubaylar, öğrenciliklerinde, çağın gereklerine uygun teorik ve uygulamalı eğitim alıyor.

Balıkesir’de 1987 yılında makine, motor, yapı ve sıhhi tesisat teknisyeni yetiştirilmek üzere “Teknik Astsubay Hazırlama Okulu” kuruldu. Ankara’daki “Elektronik Astsubay Hazırlama Okulu”nun 1988’de, Çankırı’daki ” Astsubay Hazırlama Okulu”nun da 1997’de bu kente taşınmasıyla “Çok Programlı Astsubay Hazırlama Okulu”na dönüştürülen okul, 2003’te “Kara Kuvvetleri Astsubay Meslek Yüksek Okulu” adıyla yeniden yapılandırılarak mevcut konumuna kavuşturuldu.

O tarihten bu yana TSK’nın önemli yapı taşlarından olan ve ordu içinde önemli bir sayısal potansiyele sahip Kara Kuvvetleri Komutanlığının astsubayları, Balıkesir’de yetiştiriliyor. Burada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına deniz piyade ile istihkam sınıfları, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının teknik sınıfları için de ordu bünyesine astsubaylar kazandırılıyor.

Astsubay Meslek Yüksekokuluna öğrenci alımları

Anadolu liseleri, fen liseleri, genel liseler, teknik eğitim veren meslek liselerinin, başvuru kılavuzunda belirtilen bölümlerinden mezun olan öğrenciler ve Astsubay Meslek Yüksek Okuluna girmek isteyen adaylar, başvurularını internet aracılığıyla yapabiliyorlar. Başvuru kılavuzuyla müracaat edenler, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan sınavdan yeterli puanı aldıktan sonra ikinci aşamadaki mülakat ve seçme sınavlarına katılmaya hak kazanıyor.

TSK’da “astsubay” olarak görev yapmak isteyen öğrencilere çağın gerektirdiği modern koşullarda imkanlar sunan bir eğitim öğretim yuvası, gençlere Atatürk, vatan, millet sevgisi ve sorumluluk bilinciyle 21’inci yüzyıl şartlarında gerekli olan mesleki bilgi ve becerileri kazandırmayı hedefleyen Astsubay Meslek Yüksekokulu, üniforma ve vatan aşkına sahip binlerce gencin hayallerini süslüyor.

Astsubay Meslek Yüksekokulunda işletme yönetimi, elektrik, elektronik haberleşme teknolojisi, otomotiv teknolojisi, inşaat teknolojisi, yapı tesisat teknolojisi, bilgisayar teknolojisi ve mekatronik programlarında iki yıl ön lisans eğitimi veriliyor.

TSK’nın omurgalarından biri olan, Osmanlı’dan bu yana Türk askeri yapılanmasında her zaman önemli bir yer tutan astsubaylar, bu okulda aldıkları eğitimlerle her türlü şartta çalışabilecek donanımda mezun oluyor.

Muharebe, nişancılık, araç bakım, silah, mühimmat, bilgisayar ve elektronik gibi modern eğitimleri alan astsubaylar, mezun olduktan sonra TSK’da tank, ileri teknoloji silah sistemleri, füze rampası, obüs ve diğer araçların yürümesinden silahların bakımına ve ateşlenmesine, mühimmatlardan komutaya kadar kritik noktalarda görev yapıyor.

Sportif faaliyetlere de katılıyorlar

Ordunun gizli kahramanları olarak nitelendirilen, tüm silah ve sistemlerinin bakımı, sevk ve idaresinden sorumlu olan astsubaylar, Astsubay Meslek Yüksekokulundaki öğrenciliklerinde işletme yönetimi ve teknik programlarda oldukça sıkı bir eğitimden geçiriliyor.

İşletme Yönetimi Programından mezun olanlar, piyade, istihbarat, temel bakım, ulaştırma, ikmal, mali ve personel ve kara havacılık ikmal sınıflarında, teknik programı bitirenler ise silah, araç, bina, tesis ve gereçlerin, bakım, onarım ve idamesini sağlayacak bilgi, beceri ve yeterliliğe sahip teknik branşlarda görev alıyor.

Her öğrenci, hangi programda olursa olsun, muharebe, mekanik nişancılık eğitimi, spor, İngilizce gibi eğitimleri mutlaka alıyor. Özellikle muharebe eğitimleri, gerçek bir harp ortamı oluşturularak veriliyor. Öğrenciler bu konuda tam donanımlı yetiştiriliyor.

Astsubay Meslek Yüksekokulundaki öğrenciler, uygulamalı ve teorik eğitimlerinin yanı sıra halk oyunu, oratoryo, tiyatro, müzik, resim, gibi etkinliklerle yurt içi ve dışı gezilere katılıyor, düzenli spor yapıyor ve Türkçeyi doğru kullanabilmeleri amacıyla kamera karşısında takdim eğitimleri alıyor.

Bünyesinde 47 bini aşkın kitabın bulunduğu ve 41 süreli yayının takip edildiği okul kütüphanesi, öğrencilerin her türlü bilgi ve çalışma ihtiyacına cevap verecek kapasite düzenlenirken öğrenciler, atletizm, atış, askeri pentatlon, koşarak hedef bulma, kros, güreş, judo, tekvando ve boks sporları yapıyor.

Öğrencilerin hedef ve idealleri

Okulun 2’nci sınıf öğrencilerinden Serhat Başçaba, babasının emekli astsubay, ağabeyinin havacı astsubay olduğunu söyledi.

Çocukluğundan bu yana babasının, askerlik mesleğine verdiği değerden büyük oranda etkilendiğini belirten Başçaba, “Böylesine onurlu bir görev, benim için bir hedefe dönüştü. Liseyi bitirdikten sonra bu okulu tercih ettim. İyi bir astsubay olarak vatanıma en iyi hizmeti sunmak istiyorum” dedi.

Aynı sınıfta öğrenim gören Emrah Kadir Talay ise şanlı Türk ordusunun saflarında yer alacağı için heyecanlı olduğunu anlatarak, bu mesleği seçmesinde TSK mensubu babasının etkili olduğunu dile getirdi.

Her Türk gencinin burada olmasını ve bu eğitimleri yaşamasını, tatmasını isteyen Talay, askeri üniformanın hakkını ödemek için canı pahasına çalışacağını bildirdi.

Berna Doğar da babasının, yurt dışında askeri ataşelik yaptığı bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Babamı her zaman idol olarak aldım. Bana her zaman örnek oldu ve onun meslekteki başarısı, azmi beni her zaman tetikledi. 3 kız kardeşiz. Ablam Kara Harp Okulu 4’üncü sınıf öğrencisi. Ben de ikinci sınıftayım. 30 Ağustos’ta ablamla mezun olacağız. Küçük kız kardeşim de Ankara’da Uluslararası İlişkiler Bölümünde okuyor. Askerlik zor ve bir bayan için oldukça fazla fedakarlık gerektiren bir meslek fakat kendimde o gücü buldum ve yapabileceğime her zaman inandım. Küçüklüğümden bu yana hep askeri ortamda yetiştiğim, ailede o disiplini huzuru bulduğum için başka bir mesleği kendime uygun görmedim. Bu meslekte her zaman çalışana değer veriliyor, onun arkasında duruluyor. Ben de çalışmayı seven bir insan olarak kendimi bu meslekte iyi ifade edebileceğimi düşündüm. Tercihimden pişman değilim. Erkek öğrencilerle standartlar bakımından ayrıldığımız bazı noktalar oluyor fakat çok fazla bir fark yok. Onlarla aynı eğitimleri alıyoruz. Askeri eğitim, akademik eğitim veya spor derslerinde biz de gerekli çabayı gösteriyoruz.”

Çocukluk hayallerini gerçekleştiriyorlar

Selçuk Üniversitesi Harita Kadastro Bölümünden mezun olan ancak askerliği tercih eden Harun Erol, 6 aylık kurs için buraya geldiğini ifade ederek, üniforma aşkıyla eğitimine devam ettiğini anlattı.

Mustafa Kemal Üniversitesi Tıbbi Laboratuvar Teknisyenliği Bölümü mezunu Tuncer İnce de 6 ay sonra TSK saflarında yerini alacağını söyledi.

Çocukluğundan bu yana asker olmayı hayal ettiğine dikkati çeken İnce, “Bu üniformayı giyme isteğim var. Lisedeyken askeri sınavlara girdim ama kısmet değildi o zaman. Şimdi ise iki yıllık laboratuvar teknisyenliğini bitirdikten sonra girebildim. Askeriyede olmaktan, vatanıma, milletime en iyi şekilde hizmet edeceğimden dolayı çok mutluyum” ifadesini kullandı.

Elektronik Haberleşme Bölümü birinci sınıf öğrencisi Hüseyin Nur ise bu okula gelmekten dolayı şeref duyduğunu söyleyerek, “Babam, Kıbrıs Barış Harekatı gazisidir. Muharip geri hizmette, bire bir çatışmaları görmemiştir ama harekatta bulunduğundan dolayı gazilik beratı verilmiştir. Babamın gazilik beratı, ön plana çıkıyor bu askerlik mesleğini seçmemde. Askerlik mesleği öyle bir meslektir ki kendi milletine ve vatanına ne kadar yararlı olabileceğini bence bu meslekte gösterilebilirsiniz en iyi şekilde” diye konuştu.

Amcasının şehit olması, onu asker yaptı

Elektronik Haberleşme Bölümü öğrencisi Halil İşbilir de bu bölümü severek ve isteyerek tercih ettiğini dile getirdi.

Astsubaylığı seçmesinde, uzman çavuş olan amcasının etkili olduğuna değinen İşbilir, şöyle konuştu:

“Şırnak’ta görev yapıyordu ve askerlik mesleğinin iyi ve güzel olduğunu, dışarı halk tarafından hürmetli bir şekilde karşılandığını söylüyordu. Amcam, 11 Haziran 2012’de Şırnak Beytüşşebap’ta şehit oldu. Bir operasyonda yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede şehit olduğu haberini aldık. Amcam şehit olduğu zaman asker olma yönünde kararımı vermiştim. Hatta amcamın şehit olmasından sonra ailem, bu mesleği seçmeme karşı oldu. Herkesin başına böyle bir iş gelmeyeceğini, şehitliğin nasip olmayacağını anlattıktan sonra ailemin de fikri değişerek kararımı desteklediler. Burada okumamı desteklediler ve başarılı olacağıma inandılar, arkamda durdular. Amcam hayatta olsaydı ve beni bu şekilde görseydi eminim onur duyardı benimle.”